Muhterem Osman Nuri Topbaş Bey’in kaleminden
Mekke Devri 1.Cilt
Muhterem Osman Nuri Topbaş Bey’in kalemindenbütün peygamberlerin ve insanlığın edebî nûru olarak cihânı şereflendiren OSonsuz Güneş’in Mekke Devri…
Yüz yirmi dört bir peygamber ve onlardaki sayasız zuhurat veilahi tecelli akışları, sanki bereketli nisan bulutları gib azami derecede işba(doymuşluk) haline geldikten sonra beşeriyetin gönül toprağına mecburi birsurette boşaldı. Ve bereketli bir hidayet şeraresi halirdeki nebiler silsilesi,alemlere rahmet olarak gönderilen Hazret-i Muhammed Mustafa -sallallahu aleyhive sellem-‘in zuhura gelmesinin adeta birer ikbal ve bahar müjdesi oldu…
Böylece bütün peygamberlerin ve insanlığın ebedi nuru olarakcihanı şereflendiren o sonsuz güneşin Mekke Devri, şirkle kirlenmiş gönülleritevhid-i İlahi çerçevesinde yüce itikad ile temizlemek, küfürle kurumuş dallarıiman ve hakikat pınarıyla yeşertmek, nefsaniyet ve zulümleri dolayısıyla hammeyve haline gelmiş beşeriyeti, ruhaniyet ve Nur-i Muhammedi ile olgunlaştırmakfaaliyetiyle geçti.
O’nun zahiri terbiyesi ve batıni tesiri gönüllere öyle biriksir oldu ki, daha evvel yarı vahşi, çoğu insanlıktan bile habersiz bircahiliye toplumunu, insanlık tarihinin hala gıpta ettiği “sahabe”hüviyetiyle hayal edilmez bir mertebeye ulaştırdı. Onları, dünya tarihinde”fazilette zirve insanlar” haline getirdi.
Dolayısıyla adalet, merhamet, muhabbet ve iman dolu birinsanlık hususunda modern bir cahiliye devri yaşayan şu ahir zamanın, yeganekurtuluş yolu da, edebiyet güneşinin Nur-i Muhammedi’sinde tecelli eden ulvisırlardan nasiplenebilmektir…
Şefaat yâ Rasûlallâh!..
Medine Devri 2.Cilt
Muhterem Osman Nuri Topbaş Bey’in kalemindenbütün peygamberlerin ve insanlığın edebî nûru olarak cihânı şereflendiren OSonsuz Güneş’in Medine Devri…
Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in Hak katındakikadri o kadar yücedir ki; Cenâb-ı Hak, Habîbi’ne itaati, kendine itaat saymış;O’na karşı yapılacak en küçük hürmetsizliği, amellerin boşa çıkmasına sebepkılmış ve O’na tazimi, gönüllerin takva imtihanı eylemiştir. Rasulü’ne uygunsuzhitapta bulunmayı büyük bir cehalet eseri olarak kabul etmiştir. Rasulullah-sallallahu aleyhi ve sellem-‘e çokça salat ü selam getirerek O’nu hiçbir zamangönlümüzden ve hatırımızdan çıkarmamamız gerektiğini beyan etmiştir. Hattanamaz kılarken her Tahiyyat’ta Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e selamvermemizi namazın vacip bir rüknü kılmıştır.
Bu derece kadri yüce olan Peygamber Sultanı’nın Medine Devri,Allah’ın dinini ikame ile geçmiştir. Gönülleri Cennet’e döndüren yüce esasları,sarsılmaz temeller üzerinde muhteşem saraylar misali inşa etmiştir. O güllergülü, Medine’de oluşturduğu münevver iklimde, hayatının sonuna kadar güzelliğinve doğruluğu rehberi olmuş ve şerefli hayatı; her türlü yanlış, kötülük, terörve zulme karşı mücadele içinde geçmiştir. Böylece ardında, insanlığa sonsuzkurtuluş ve vuslatın yegane yolu olan bir din, bir sırat-ı müstakim ve insanlıksemasının yıldızları olan örnek bir nesil bırakmıştır. Ne mutlu dünyada, AllahRasulü’nün izini takip ederek o sırat-ı müstakim’den, yani dosdoğru yoldanyürüyüp de ahiretteki kıldan ince sıratı geçecek olanlara!..
Acizane böyle bir saadete vesile olabilmek maksadıyla kalemealınan bu eserde, Nebiler Nebisi’nin bütün beşeriyete numune-i imtisal ışığındailahi tecelli akışlarıyla dolu kıssalarını bulacaksınız. Esasen O’nu tasvirdelisanlar mutlak bir acziyet içindeyken, bizim lisanımızdaki ifadesi deokyanustan bir katre misali idrakimize damlayan şebnemler mesabesindedir.
Dahîlek yâ Rasûlallâh!..
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.