Ah, evet…
Çocuklar sahildeki kum taneleri kadar çok soru sorar.
Hem de her gün…
Sorular çocukların başına, lambaya üşüşen ateş böcekleri gibi toplanır.
Ellerinizle kovalasanız da onlardan bir türlü kurtulamazsınız.
Üstelik bu uçan, minik ve parlak soruların akıllara ne zaman ve nerede geleceği de hiç mi hiç belli olmaz.
Etrafta vızıldayarak dolanıp duran bu ateş böcekleri her an her yerde parıldayabilir.
Doğum günü pastasını üflerken, ejderhalarla ilgili bir masalın tam ortasındayken,
yorganının içinde kamp kurmuşken veya şey…
Tuvaletteyken!
Ama korkmanıza, kızmanıza, oflayıp puflamanıza gerek yok!
Çünkü her soru bir ateş böceğidir.
Ateş böcekleri de, bilirsiniz işte, ışıl ışıl ışıldarlar.
Bu ışıklar uyuz birer baş belası gibi gözükse de bir fener gibi önümüzü aydınlatır.
Biri söndüğünde diğeri yanar.
Bu hayat boyu böyle devam eder.
Sorular çocuklarımızın en iyi yol arkadaşlarıdır ve çok iyi de birer rehberdir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.